Özet
Son dönemlerde küresel ölçekte özellikle güneş enerjisine olan ilginin arttığı görülmektedir. Panel ve hücre teknolojisinde yaşanan gelişmeler, kurulumların kolaylığı, zaman içerisinde düşen maliyetler ve çeşitli devletlerin aldıkları önlem ve sağladıkları teşvikler sayesinde, fotovoltaik sistemler kendisine küresel alanda oldukça önemli bir yer edinmiştir. Özellikle kablo kayıplarının azaltıldığı net elektriğin elde edildiği çatı sistemleri, güneş enerjisinin geleceği olarak düşünülmektedir. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre 2050 yılına kadar güneş enerjisinin dünya elektrik ihtiyacının %11’ini karşılayacağı öngörülmektedir. Ancak güneş enerjisi, sürdürülebilir, temiz enerji kaynağı olmakla birlikte, elektrik üretiminin saat, gün ve mevsim ile doğru orantılı değiştiği kesintili bir kaynaktır.
Özet
Yenilenebilir enerji kaynaklarından biri ve enerji kaynaklarının temeli olan güneş enerjisi, ülkemiz için güneş alma potansiyeli dikkate alındığında enerji üretim kaynakları arasında en baskın olanıdır. Ülkemizde güneş enerjisi kullanılarak elektrik enerjisi üretimi konusu oldukça yaygınıdır. Ayrıca elektrik enerjisi üretiminde güneş enerjisini kullanan birçok Avrupa Birliği ülkesinden daha yüksek bir güneş enerjisi potansiyeli bulunmaktadır. Bu çalışmada, güneş enerjisinin Türkiye ve Dünya açısından değerlendirilmesi yapılarak elektrik enerjisi üretimindeki yöntemleri vurgulanmıştır.
Özet
Günümüzde hızlı nüfus artışı, nüfusun kentlerde yoğunlaşması, kentsel planlamanın, enerji verimliliği ve güvenliğinin dikkate alınmadan yapılması, ulaşım, sanayi ve konutlarda enerji sarfiyatının artması ve sonuç olarak tüketim toplumuna dönüşmesi nedeniyle enerjiye olan talep giderek artmaktadır. Bununla birlikte artan enerji talebinin karşılanabilmesiyle küresel iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında; küresel enerji arzı, iletimi, dağıtımı ve tüketimi, geleneksel enerji kaynaklarından yenilenebilir enerji kaynaklarına (su, güneş,rüzgar, jeotermal, dalga, biokütle ve atıklar)ve bütünsel planlamaya doğru kayma eğilimindedir.
Özet
Tüm dünyada tüketimin, üretimin, enerji taleplerinin dolayısıyla maliyetlerin artması, üzerinde çalışılan yenilenebilir enerji konusunu gündemin ilk sıralarına taşıdı. Yenilenebilir enerji türleri arasında en bilineni güneş enerjisidir. Artan üretimle birlikte neredeyse tükenen enerji kaynakları, fosil yakıtların neden olduğu kirlilik, yenilenebilir enerji sübvansiyonları hemen hemen tüm hükümetlerin enerji politikalarının en önemli konularından biri haline gelmiştir.
Özet
Sürdürülebilir kalkınma ile bağlantılı bir enerji politikasının; ekolojik taşıma kapasitesi, ekonomik verimlilik ve sosyal eşitlik sağlanmadan gerçekleştirilemez olan bu üç ilke üzerine inşa edilmesi gerekmektedir. Enerji politikalarının ekonomik, sosyal ve çevre gibi birçok faktörle ilişki içerisindedir ve gerekli politikalar öncelikle bu çerçeveler içerisinde aranması gerekmektedir.
Özet
Güneş hem güçlü hem de temiz bir enerji kaynağı olarak ön plana çıkıyor. Tükenmez olması ve ithalat bağımlılığını azaltıcı bir etki yaratması nedeniyle son yıllarda güneşe yönelik teknolojilerde gözle görülür bir ilerleme kaydedilmiştir.
Özet
Günümüzde düzenlenen araştırma programları arasında karşılaştırmalı enerji ve çevre politikası, sürdürülebilir kalkınma, enerjinin ekonomi politiği, çevre ve kalkınma, çevresel adalet, koruma ve yenilenebilir enerji seçenekleri, entegre kaynak planlaması ve teknoloji ortamı ve toplum yer almaktadır.
Enerji ve çevre politikası alanında lisansüstü uzmanlık alanları yüksek lisans ve doktora düzeyindeki uygulamalarla desteklenmektedir. Güneş enerjisi teknolojilerinin çoğuna yönelik pazar, son on yılda dramatik bir genişleme kaydetti; özellikle şebekeye bağlı PV sistemleri ve güneş enerjili sıcak su sistemleri pazarının genişlemesi dikkat çekicidir.
Özet
Çin, son zamanlarda yenilenebilir enerji (YE) faaliyetinin küresel genişlemesinin ön saflarında yer aldı. Bu makale, ülkenin dünyanın en büyük yenilenebilir enerji ürünleri üreticisi ve ihracatçısı ve yenilenebilir enerjiden en büyük elektrik üreticisi konumuna nasıl ulaştığını incelemektedir.
Özet
Sürdürülebilir kalkınma ile bağlantılı bir enerji politikasının; ekolojik taşıma kapasitesi, ekonomik verimlilik ve sosyal eşitlik sağlanmadan gerçekleştirilemez olan bu üç ilke üzerine inşa edilmesi gerekmektedir. Enerji politikalarının ekonomik, sosyal ve çevre gibi birçok faktörle ilişki içerisindedir ve gerekli politikalar öncelikle bu çerçeveler içerisinde aranması gerekmektedir. Bu doğrultuda Türkiye’deki sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilirlikle bağlantılı bir enerji geleceği için zemin hazırlama çalışmaları sürdürülmektedir. Bu çalışmada da bu yaklaşım çerçevesinde, Türkiye’de yenilenebilir enerjinin sürdürülebilir kalkınmaya etkisi konusuna ilişkin düzenleyici otorite, sektör, kullanıcı, yatırımcı tutumlarını test eden bir saha çalışması gerçekleştirilmiştir. Bu hususta, yazın doğrultusunda hazırlanan bir anket uygulama,
Türkiye’nin farklı kesimlerinden 240 katılımcı üzerinde uygulanmıştır. Sürdürülebilir kalkınma için yenilenebilir enerji tanımlarına dair katılımcı tutumları da saha araştırmasındaki en önemli bulgulardan olmuştur. Araştırmada katılımcıların %70,9’u, yenilenebilir enerjinin sürdürülebilir kalkınmada belirleyici olduğunu, %15,7’si çok fark ettirmediğini, %13,4’ü önemli olmadığını belirtmiştir.
Özet
Sürdürülebilir kalkınma ile bağlantılı bir enerji politikasının; ekolojik taşıma kapasitesi, ekonomik verimlilik ve sosyal eşitlik sağlanmadan gerçekleştirilemez olan bu üç ilke üzerine inşa edilmesi gerekmektedir. Enerji politikalarının ekonomik, sosyal ve çevre gibi birçok faktörle ilişki içerisindedir ve gerekli politikalar öncelikle bu çerçeveler içerisinde aranması gerekmektedir. Bu doğrultuda Türkiye’deki sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilirlikle bağlantılı bir enerji geleceği için zemin hazırlama çalışmaları sürdürülmektedir. Bu çalışmada da bu yaklaşım çerçevesinde, Türkiye’de yenilenebilir enerjinin sürdürülebilir kalkınmaya etkisi konusuna ilişkin düzenleyici otorite, sektör, kullanıcı, yatırımcı tutumlarını test eden bir saha çalışması gerçekleştirilmiştir. Bu hususta, yazın doğrultusunda hazırlanan bir anket uygulama,
Türkiye’nin farklı kesimlerinden 240 katılımcı üzerinde uygulanmıştır. Sürdürülebilir kalkınma için yenilenebilir enerji tanımlarına dair katılımcı tutumları da saha araştırmasındaki en önemli bulgulardan olmuştur. Araştırmada katılımcıların %70,9’u, yenilenebilir enerjinin sürdürülebilir kalkınmada belirleyici olduğunu, %15,7’si çok fark ettirmediğini, %13,4’ü önemli olmadığını belirtmiştir.
Yatırımlarınızı en iyi şekilde değerlendirmeniz için uzmanlığımızdan yararlanın. Doğru yatırım stratejileriyle karlılığınızı artırın.